2023 seçimlerinde nasıl bir tavır izleyeceği çok merak edilen partiler arasında yer alan HDP, son kararını verdi. Halkların Grup Toplantısı (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar grup toplantısında açıklama yaptı.
“ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
HDP’nin Eylül ayında sunduğu deklarasyonu hatırlatan Mithat Sancar, “Türkiye’de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için, siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı. Ya özünden saptırıldı ya da kulak ardı edildi. Bazıları spekülasyonu beslemek ve HDP’nin politik gücünü etkisiz göstermek için spekülasyonlara devam ettiler. Önerimizin ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde, cumhurbaşkanı seçimlerine kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık” dedi. Sancar, HDP’nin gelinen noktada cumhurbaşkanı adayını belirleme noktasında çalışmalarına başladığını duyurdu.
“ADAY PROFİLİ ÇIKARDIK”
Sancar, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Dün MYK toplantımızda, cumhurbaşkanı seçimi konusunda geldiğimiz aşamayı paylaşma kararı aldık. Bu kararın birbirini tamamlayan iki boyutu var. Bu geçiş süreci son derece kritik. Cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önemde ama aynı zamanda demokratik sorumluluğu da dikkate alan, gerekliliklerini titizlikle yerine getirmeye çalışan bir parti olarak hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik; geçiş sürecinin gerekliliklerini yerine getirebilecek, demokratik dönüşümün önünü açabilecek bir aday profili çıkardık.
“GÜÇLÜ DEMOKRASİDEN YANA OLACAK BİR ADAY”
Güçlü demokrasiden yana olacak bu aday, sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yerine parlamenter sistemi öyle ya da böyle geçirmeye yeterli olmadığını söylüyoruz. Yerel demokrasi ile tamamlanmış, güçlü bir sistem talep ediyoruz. Biz de cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin lağvedilmesini savunuyoruz, bunu talep ediyoruz ve bunun için uğraşıyoruz. İstediğimiz şey, yerel demokrasiyle pekiştirilmiş bir güçlü demokrasidir.
Bağımsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Yargının siyasallaştırılmasının, siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasviye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan, siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleri ile birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir cumhurbaşkanı adayı, bunu taahhüt etmeli, güçlü bir şekilde topluma güvence vermeli.”