Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan “Adrese dayalı nüfus kayıt istatistikleri” köyden kente göçün devam ettiğini gösterdi. Verilere göre 2013 ’te 6 milyon 633 bin olan belde ve köy nüfusu 2019 ’da 6 milyon 3 bine, 2020 ’de ise ilk kez 6 milyonun da altına inerek 5 milyon 878 bine geriledi. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 9 oranında arttığı 2013-2020 arasında köy nüfusu yüzde 11,4 azaldı.
Peki göç edenler kim ve neden göç ediyorlar? Göç yolunun sonu yine İstanbul ’a mı çıkıyor? Yakından incelediğimiz veriler bir yandan da halkın içinde bulunduğu sosyal krizi de tüm yönleriyle ortaya koyuyor.
Köylerin durumuna ilişkin en çarpıcı veri, köy nüfusunun dramatik biçimde azalmasıysa, en az onun kadar çarpıcı diğer gelişme de, göç edenlerin yaşı. Verilere göre yaşlı köy nüfusu artarken, gençler köyleri boşaltıyor. 65 yaşının üzerindeki köy nüfusu 2013 ’te 896 binken, 2020 ’de 1 milyon 49 bine çıkarak yüzde 17 oranında yükseldi. Buna karşılık 65 yaş altı köy nüfusu 2013 ’te 5 milyon 737 binken, 2020 ’de 4 milyon 828 bine geriledi. Üstelik nüfusun yaşı azaldıkça kentte yaşama isteği de artıyor. 2013 ’te 35 yaşın altında köy nüfusu 3 milyon 500 bin kişiyken, 2020 ’de 2 milyon 717 bin kişiye düşmüş durumda. Başka bir hesapla 2013 ile 2020 arasında köylerde yaşayan 35 yaş altındaki her 100 kişiden 22 ’si kente göç etti.
İlk nüfus sayımının yapıldığı 1927 ’den bu yana geçen 93 yılda ülke nüfusu 13,6 milyondan 83,6 milyona yükseldi ancak köylerde yaşayan nüfus neredeyse yarı yarıya azaldı. 1927 ’deki köy nüfusu 10,3 milyonken 2020 ’de bu sayı 5,9 milyon. Ancak bu durum özellikle AKP dönemindeki boşalan köyler gerçeğini yeterince açıklayamıyor. Zira Cumhuriyet tarihi boyunca köyden kente göç devam etse de köy nüfusu kendi içinde artmaya devam ediyordu. Böylece 1927 ’de 10,3 milyon olan köy nüfusu 2000 yılına gelindiğinde 23,8 milyona yükselmişti. Başka bir ifadeyle kente göç devam etse de köyler yaşamaya devam ediyordu. Ancak özellikle AKP dönemiyle beraber uygulanmaya başlayan IMF politikaları küçük çiftçiliği bitirerek tarımı büyük şirketlere emanet etmeyi amaçladı. Böylece 21 ’inci yüzyılla beraber köy nüfusu azalmaya başladı. 2000 ’de 23,8 milyon olan köy nüfusu 2012 ’de 17,2 milyona geriledi. O yıl yürürlüğe giren büyükşehir yasası ile binlerce köy mahalle haline getirilerek kentlere bağlandı. Bu nedenle 2012 ’de 17,2 milyon olan köy nüfusu 2013 ’te 6,6 milyona geriledi. (Bu nedenle karşılaştırmayı 2013-2020 arasıyla sınırlı tuttuk.)
Sorunun bir boyutu sosyolojik olsa da, kente göçün nedenlerinin altında küçük çiftçiliğin tasfiye edilmesi yatıyor. Genç çiftçiler neden kente göç edip ucuza çalışmayı tercih ediyor? Bu soruyu Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ’e sorduk. Erdem, konuya ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı;
► Çoğu köyde okul bile yok, genç çiftçi mecburen kente göç ediyor.
► Tarımdan para kazanamayan çiftçi borçlanmak zorunda. Göçün altında yatan en önemli neden çiftçilerin yüksek borçluluğu.
► Köyler giderek yaşlanıyor. Çalışan genç çiftçi sayısı azaldıkça, yaşlı çiftçiler daha fazla mevsimlik işçi çalıştırmak zorunda kalıyor. Bu da ekonomik sorunları derinleştiriyor.
► Köylerde yaşlı nüfus için sağlık ocağı yok. Köylerdeki yaşlı nüfusun sağlık sorunları görünmüyor.
► Kente göçün sonucunda genç çiftçiler, kentte işçileştiriliyor, ucuz işgücü haline getiriliyor.
Göç üzerine çalışmalarıyla bilinen Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ’nden Doç. Dr. Didem Danış, köyden kente göç davranışının altında yatan en büyük nedenin ekonomik olduğu görüşünü savunuyor.
Danış ’a göre sadece kente göç değil, aynı zamanda nüfus artış hızının da azalmasının en önemli nedeni ekonomik bunalım. Bilindiği üzere 2019 ’da binde 13 olan nüfus artış hızı 2020 ’de binde 5,5 ’e gerilmişti. Konuya ilişkin yorumlarını bizimle paylaşan Danış ’ın tespitleri şu şekilde;
► Sorun ekonomik, köylerde geçim sıkıntısı çok büyük.
► Kırsal kesimde yaşlanma çok ciddi boyutlara vardı. Gençlerin köyleri boşaltması sonucu köydeki kuşaklar arası dayanışma çöktü.
► Göç edenler eskiden İstanbul ’a giderdi, son yıllarda daha çok köyün bulunduğu kent merkezine göç ediliyor. Bunun en temel sebebi İstanbul ’daki geçim sıkıntısı.
► Göç edenlerin büyük kısmı kentte hizmet sektörünün ucuz işgücü talebini karşılıyor.
► Göç edenler kentte, köy derneği, whatsapp grupları vb. yollarla kendi köylüleriyle dayanışmayı sürdürüyor.
► 2020 ’de görülen trend 2021 ’de de devam edecek. Çünkü ekonomik sorunlar büyüyor.
İSTANBUL ’DAN GÖÇ EDENLER DE VAR!
Köyden kente göçün bu zamana dek en önemli adresi “taşı toprağı altın” denen İstanbul ’du. Ancak uzun yıllardan sonra ilk kez 2020 ’de İstanbul ’un nüfusu azaldı. 2019 ’da 15 milyon 519 bin olan megakentin nüfusu, 2020 ’de 15 milyon 462 bine geriledi. Bu durumun nedenlerini sorduğumuz Doç. Dr. Didem Danış ’ın tespitleri şunlar oldu.
1- Ekonomik bunalım yüzünden doğurganlık hızı azaldı.
2- Emekli maaşıyla geçinmenin imkansız olduğu İstanbul ’dan Anadolu ’ya göç yaşanıyor.
3- Sanayinin İstanbul dışına taşınmasıyla İstanbul ’dan özellikle Tekirdağ ve Kocaeli ’ne işçi göçü yaşanıyor.
35 YAŞ ALTI KÖYLERİ BOŞALTIYOR
Nüfus verilerine göre 35 yaş altındaki yurttaşlar köylerde yaşamak istemiyor. Sadece 13 yılda köylerin değişen demografisi oldukça çarpıcı. 2007 yılında köy nüfusunun yüzde 60,3 ’ü 35 yaşın altındayken bu oran 2020 ’de yüzde 46,2 ’ye gerilemiş durumda.
NEOLİBERALİZM KÜÇÜK ÇİFTÇİLİĞİ ÖLDÜRÜYOR
Cumhuriyet tarihi boyunca köyden kente göç devam etse de köy nüfusu azalmıyordu. Ta ki, 1980 ’e kadar. 1980 nüfus sayımına göre 25,1 milyona ulaşan köy nüfusu bir daha bu sayıdan daha büyüğünü göremedi. 1980-2000 arasında kısmen yatay bir seyir izleyen köy nüfusu 2000 ’li yıllarda küçük çiftçiliği baltalayan IMF politikalarıyla birlikte sert biçimde azalmaya başladı. Son 8 yıl ise köyler için adeta bir yıkıma dönüşmüş durumda. 2012 ’deki Büyükşehir Yasası ’nın ardından kağıt üzerinde 6,6 milyona gerileyen köy nüfusu, o günden bugüne yüzde 11 azaldı.