Orman Genel Müdürlüğü’nün çok büyük çalışmalara imza attığını belirten Bakan Pakdemirli, ilk olarak Orman varlığına dikkati çekti. Son 18 yılda, önceki 57 yılda yapılan ağaçlandırmanın bir buçuk katının yapılarak, 5,4 milyon hektar alanda 5,1 milyar fidanın toprakla buluşturulduğunu, yani Bosna-Hersek kadar büyük bir alanın ağaçlandırıldığını söyledi.
2023 yılı sonuna kadar 7 milyar fidanı toprakla buluşturmayı hedeflediklerini belirten Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin orman varlığını artıran nadir ülkelerden olduğunu da söyledi; “ Son 2,5 yılda yaptığımız çalışmalar neticesinde 22.6 Milyon hektar olan orman alanımızı, 300 bin hektar artırarak 22,9 Milyon hektara çıkardık. FAO (FRA) raporuna göre, dünya orman varlığı sıralamasında 2015’te 47. sırada olan ülkemizi, 2020’de 26. sıraya yükselttik. Böylece orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduk! 2023 yılı hedefimiz ise, orman varlığımızı ülke yüzölçümünün %30’una çıkarmak!”
11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü ile Geleceğe Nefes olurken, Guinnes rekorları da peş peşe geliyor. Geçtiğimiz yıl yapılan fidan dikme seferberliğinde 1 saatte en fazla fidan dikme rekoru kırılmıştı. Bakan Pakdemirli bu yıl ‘Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes’ temasıyla 81 İlimiz ve 28 Ülkede ikincisi yapılan ağaçlandırma seferberliği ile de yine rekor kırıldığını hatırlattı; “Milli Ağaçlandırma Günü’nde, 81 İl ve 28 Ülke Tek Yürek Olduk! Yine o gün, Ankara’da, 21.826 m2’lik alanda, 452.023 fidan ile büyük bir Türkiye haritası oluşturduk. Bu haritayı, kendi alanında “Dünyanın En Büyük Ağaç Mozaiği” rekoruyla Guinnes’e tescil ettirdik” dedi.
Yeşil bir Türkiye için çalışmalar devam ederken, genç kuşaklara tabiat sevgisini aktarmak için de projeler yürütülüyor. Bakan Pakdemirli bu kapsamda başlatılan “Tohum Ver, Fidana Dönüşsün” Projesine değindi; “İlk ve ortaokul çağındaki çocuklarımız, bu yıldan itibaren kendi fidanlarını yetiştirmeye başlayacak! Biz, onlara bir tohum vereceğiz, “bunu büyüt, fidan yap” diyeceğiz. Onlar da bir yıl boyunca, tohumun fidana dönüşmesi serüvenine bizzat şahitlik edecekler. Ve bir yıl sonra, Milli Ağaçlandırma Günü’nde çocuğumuz, kendi sulayıp büyüttüğü fidanını toprakla buluşturacak.” dedi.
Sadece ağaçlandırma projeleri değil, Ormancılık faaliyetleri arasında gelir kapısı olan çalışmalar da yer alıyor. Bakan Pakdemirli, 5 Bin Köye 5 Bin Orman Projesi ile şu ana kadar 20 milyon fidan dikildiğini belirtti; “5000 Köye 5000 Gelir Getirici Orman Projesi” ile 5400 köyde; ceviz, badem, kestane, zeytin, alıç ve ahlat gibi meyveli türlerden bugüne kadar 20 milyona yakın fidan diktik. Bunlardan bir kısmı meyve vermeye ve köylümüze ek gelir sağlamaya başladı bile. Yine, özel ağaçlandırma mevzuatında yaptığımız değişiklikle birlikte; Nisan ayında birimlerimize ulaşan başvuruların değerlendirilmesinin bittiğini de söyleyebiliriz.”
Odun dışı orman ürünlerinin ülkeye katkısından da bahseden Bakan Pakdemirli: “2019 sonunda, 771 bin ton olarak gerçekleşen odun dışı orman ürünleri üretiminin orman köylüsüne katkısı 700 Milyon Lira iken, ülke ekonomisine katkısı da 5 Milyar Liradır. Bu vesileyle; inşallah Odun Dışı Orman Ürünleri üretiminde 2023 hedefimiz de 1,2 milyon ton olup; Orman Köylüsüne 1,1 Milyar Lira, ülke ekonomisine 9 Milyar Lira katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Bal Ormanları uygulamaları ve arıcılığa verilen desteklerle, ülkemizin dünyada ikinci sıraya yerleştiğini de söyledi Bakan Pakdemirli; “Ülkemiz, bal üretiminde dünyada Çin’den sonra ikinci sıraya yükselmiştir. Son 2,5 yılda Bal Ormanı sayımızı 176 arttırarak 19 bin hektar alanı arıcılarımızın hizmetine sunduk ve ülke ekonomisine 50 Milyon Lira katkı sağladık” ifadelerini kullandı.
Bakan Pakdemirli; odun hammaddesi kullanan sektörlerde dışa bağımlılığı azaltmak için 2020 yılsonu itibariyle 29,9 milyon m³ olarak planlanan odun üretimini, 2023’te 35,9 milyon m³ olarak gerçekleştirmeyi hedeflediklerini de söyledi. Pakdemirli; “Çünkü odun üretim miktarının artırılmasına bağlı olarak, odun hammaddesi kullanan sektörlerde, geçmiş yıllarda yıllık ortalama 2 Milyar Dolar cari açık oluşurken 2019 yılında 265 Milyon Dolar ihracat fazlası verilmiştir. 2020 yılı sonu itibariyle de 1 Milyar Dolar ihracat fazlası beklenmektedir. Tabi biz de, orman ürünleri ihracatını kolaylaştırmak amacıyla ormanlarımızın 6,6 milyon hektarını sertifikalandırdık. Ve üretimin %41’i, bu ormanlardan yapılmaya devam ediyor! Dolayısıyla, önümüzdeki dönem, öncelikli hedeflerimizden birisi de; yeni dikimleri planlayarak, endüstriyel ağaçlandırmaya ağırlık vermek! Böylece; odun hammaddesi ihtiyacının tamamını yerli kaynaklardan karşılayacak ve ‘odun hammaddesi ihraç eden bir ülke’ olacağız” dedi.
Ormancılık çalışmalarının yanı sıra, orman köylülerinin desteklenmesine de önem verdiklerini belirten Bakan Pakdemirli, rakamlarla örnek verdi; “Son 2,5 yılda 28 bin 365 aileye ve 10 kooperatif projesine ORKÖY kapsamında 670 Milyon Lira destek verdik. Sosyal ve Ekonomik maksatlı ferdi desteklemeler için; 2020’de 251 Milyon 780 Bin Lira olan ORKÖY bütçesini, 2021’de 300 Milyon Liraya çıkarttık. Ayrıca 14.023 orman köylüsünden tahsil edilmesi gereken yaklaşık 40 Milyon Lira değerindeki kredi taksitlerini, Korona virüsü salgını nedeniyle başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süreyle erteliyoruz. Bunun yanında, tüm desteklemelerde kredi faizi uygulamasına son verdik. Ve herhangi bir doğal afet durumunda 1 yıla kadar faizsiz olarak borç ertelenmesine de imkân sağladık. En son olarak da 7256 Sayılı Kanun ile
ihtiyacı olan orman köylülerimiz ve kooperatiflerine, borçlarını %3 faiz ile yapılandırma imkânı sağladık.”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ormanlarımızın yaklaşık 12,5 milyon hektarının yangına çok hassas bölgelerde bulunduğunun altını çizdi, yangınların en büyük sebebinin ihmal ve dikkatsizlik olduğunu söyledi. “Son 10 yıllık verilere göre %88’i ihmal, dikkatsizlik ve bilgisizlikten kaynaklanan her yıl ortalama 2 bin 477 orman yangını sonucu binlerce hektar orman alanımız zarar görmektedir.”
Türkiye’nin, aynı iklim kuşağında bulunduğu diğer Akdeniz ülkelerine göre orman yangınlarıyla mücadelede son derece başarılı olduğuna da dikkati çekti Bakan Pakdemirli. “Son 10 yılda Portekiz’de yıllık ortalama 134 bin hektar, İspanya’da 94 bin hektar, İtalya’da 64 bin hektar, Yunanistan’da 24 bin hektar, Fransa’da 12 bin hektar orman alanı yanarken; ülkemizde yıllık ortalama 7 bin hektar ormanlık alan zarar görmektedir. Bu sonuç; Türk ormancısının fedakâr ve cansiperane mücadele ruhunun ve orman yangınlarıyla mücadelede, vatan toprağını koruma anlayışının bir ürünüdür” dedi.
2020 yılında meydana gelen 3349 orman yangınında 20 bin 854 hektar alanın zarar gördüğünü söyledi Bakan Pakdemirli. “Bunun yanında, yine bu yıl, 2 bin 990 kırsal alan yangını ekiplerimizce söndürülmüş ve vatandaşlarımızın can ve mal kayıplarının önüne geçilmiştir.”
Orman yangınlarını tespit ve mücadelede bu yıl ilk kez İHA’ların kullanıldığını hatırlattı Bakan Pakdemirli; “Hem ekiplerin müdahalesi, hem de ekiplerin yönlendirilmesi noktasında çok da faydasını gördük. Bir İHA ile anlık olarak 600-800 Bin hektarlık alan, 1 dakika içinde ise, 3 ila 3,5 milyon hektarlık alan taranabilmektedir. Böylece yangınlar en hızlı şekilde tespit edilerek bölgeye kısa sürede ulaşım sağlanmaktadır” dedi.
Bakan Pakdemirli Orman yangınlarıyla daha etkin mücadele etmek için, son 2,5 yılda çok sayıda hizmet aracı ve iş makinası ile filonun genişletildiğini de belirtti; “Toplamda 56 arazöz, 1681 ilk müdahale aracı ve değişik kalemlerde 330 iş makinası aldık. Son olarak da 270 arazöz, 5 su ikmal aracı, 8×8 UTV araç ve 35 yangın yönetim aracını da inşallah araç filomuza katıyoruz.
Orman yangınlarının uzaktan algılanması ve otomatik yangın bulma sistemi olarak 127 gözetleme kulesinde 257 kamera kullanılmaktadır. Helikopter ve arazözlerimizin kısa sürede su almalarını sağlamak için 4006 yangın havuzu ve göleti inşa edilmiştir. Yine 2020’de, ülkemizde ilk kez,10 ton üzerinde su atabilen 2 amfibik uçak ve 1 helikopter kullandık.” dedi.
Bakan Pakdemirli 2021’de de 4 dron, 5 amfibik uçak ve 30 helikopter ile hava gücü filosunu daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtirken, yangınlarda haberleşme sıkıntısını ortadan kaldıracak Yangın-Cell sisteminin devreye gireceğini de söyledi. Pakdemirli; “2021’de OGM’ye ait sunucu üzerine kurulan (Yangın-Cell) sistem yazılımı ile OGM mevcut telsiz sistemlerine entegre olacak bir haberleşme sistemine kavuşacağız. Bu da yangınlarda haberleşme sıkıntısını ortadan kaldıracak” diyerek sözlerini tamamladı.